O K T O B E R F E S T * M Ü N I H

Yasadigim bu sehirde yil icinde kalabalik denen kavramin hissedildigi tek donem Oktoberfest. 1810 yilindan beri,  Ludwig I ve Prenses Therese’nin evlenmesi ile baslayan ve yaklasik iki yuz yildir devam eden bu festivali yaklasik her sene 6 milyon kisi ziyaret ediyor. Mnih’in en büyük ve ünlü bira fabrikalari sirf Oktoberfest’e özel alkol orani daha yuksek olan (yaklasik 6%-7%) bira üretiyorlar. Bu festivalin diger bir adi ise “Wiesn” ve bu isim Oktoberfest’in bulundugu Theresienwiese’den geliyor. Alanda en unlu 6 bira fabrikasinin cadirlari bulunmakta. Bunlar Spatenbräu, Augustiner, Paulaner, Hacker-Pschorr, Hofbrau ve Löwenbräu. Bu sene bir litre bira (bir “Maß” olarak da geciyor ve zaten baska boylari almak mümkün degil) yaklasik 10 Euro idi. Insana ne kadar pahali gelse de neredeyse Istanbul’da iki tane icilen 50’lik sulu biraya verilen 20 lira kadar ediyor. Italyanlar ve Amerikalilar, Almanlar’dan sonra görülebilecek en kalabalik iki toplum. Hatta Italyanlar’in özellikle karavanlari ile geldikleri ikinci haftasonu „Italiener Wochenende” olarak geciyor. Cok ilgi ceken bir baska sey ise kadinlarin giydikleri geleneksel kiyafet “Dirndl” ve erkeklerin giydigi “Lederhose”. Kullanilan malzemeler ve detaylara bagli olarak degisen kiyafetlerin fiyatlari 50 ile 1000 Euro arasinda.
Riesenrad’dan cektigim Oktoberfest goruntusu. Karsilikli siralanmis cadirlar.

Bana göre en güzel biralardan birine sahip olan Paulaner cadiri.


Masalarin uzerine cikip bir litre birayi kafaya dikmek sureti ile bitirmeye calisan insanlar.

Bu tarz afisleri her ülkede görmek dilegi ile
Iskoclari da..